Y Ve Z Kuşağının Beklentilerine Uygun Ofis Nasıl Olmalı?

Y ve Z kuşağının beklentilerine uygun ofis nasıl olmalı?

Bugünün dijital dünyasında eski teknolojilere ve tasarımlara takılıp ofisler yeni nesil çalışanları mutsuz ediyor. Artık yeni nesil çalışanlar için konforlu, rahatlığın ön planda olduğu ofisler ve ofis mobilyalarının zamanı...

Y ve Z kuşağının beklentilerine uygun ofis nasıl olmalı?

Dijital yerliler olarak da bilinen Y kuşağı, 1981 – 1996 yılları arasında doğmuş, tüm günlük faaliyetlerine bir ekranın eşlik ettiği, çevrelerindeki dünyadan memnun olmayan, hırslı ve hedeflerine ulaşmak isteyen, Time Dergisi’nin 2014 yılında ‘ben, ben, ben’ diye nitelediği kuşaktır.

Önümüzdeki 20 yıl içerisinde iş dünyasını ele geçirecek olan Z kuşağı, 1997 – 2010 yılları arasında kollarının altında bir tablet ve akıllı telefonla doğmuş, teknoloji hakimiyetleri insan ilişkilerini ihmal etmelerine neden olabilecek, istedikleri her şeyi hemen elde etmeyi seven, aynı anda birçok işi yapabilen ancak dikkat süreleri sınırlı, bağımsız, talepkar ve bugün var olmayan mesleklere sahip olacak kuşaktır.

Y ve Z kuşakları artık iş hayatında daha fazla söz sahibi olması ve 2020 itibarıyla çalışanların yüzde 75 gibi büyük bir çoğunluğunu oluşturması ile birlikte 9-5 çalışma saatleri ve çekici emeklilik planlarının sonu geldi. Artık en büyük beklenti esneklik.

Kimse bütün gün bir toplantı masasına zincirlenmek istemez, Y ve Z kuşakları ise asla... Bu nedenle hem oturarak hem de ayakta çalışabilecekleri masalar tercih sebebi.

Yoğun iş temposunda, çalışanların sadece masalarında rahat çalışması da tek başına yeterli değil çünkü mobil cihazlar ve Wi-Fi sayesinde sayesinde artık çoğunluk konforlu hissettiği herhangi bir yerde çalışabiliyor. İşyerindeki kafeterya, yeni nesil toplantı odaları ya da dinlenme alanları gibi ofisin tüm alanlarında çalışanlara sağlanacak konforun olumlu etkisi olacaktır. 

Artık en önemlisi çalışan odaklı çalışma ortamları yaratmak. HubSpot'a göre, mobil çalışma ile birlikte ofis alanları da daralıyor. 2020 itibarıyla, çalışan başına düşen ortalama alan 37m2’den 14m2’ye kadar düşecek. Uzaktan çalışanlardaki artış, ofislerdeki aşırı kalabalığın ortadan kaldırılmasına yardımcı olacaktır.

Küçülen ofisler için, odaklı çalışmayı sağlayacak özel olarak bölünmüş alanlardan ortak kullanıma açık salonlara ve dinlenme alanları gibi çok yönlü kullanıma açık alanları oluşturmak önemli hale geliyor.

Deloitte'un 2019 İnsan Kaynakları Trendleri raporunda, ekiplerin iletişim ağı eski geleneksel şirketlerdense Hollywood film prodüksiyonlarındaki ekiplere daha çok benzetiliyor. Çalışanlar bir proje için mücadele etmek üzere bir araya geliyor ancak proje tamamlanınca başka görevler almak üzere dağılıyor. Bu tanımlama ofislerin de benzer şekilde tasarlanması gerektiğine işaret ediyor. Konforlu çalışma masaları ve ofis sandalyeleri, ekip çalışması için bir araya getirilebilecek modüler çalışma koltukları ya da koltuk ve kanepeler.

Y ve Z kuşağının beklentilerine uygun ofis nasıl olmalı?