Günlük olarak kullandığımız her şeyin bize kolaylık sağlamasını, zorlanmadan kullanabilmeyi arzu ediyoruz. Bu ister bir teknoloji ürünü olsun ister bir beyaz eşya ya da bir ofis mobilyası. Karmaşık, bize sıkıntı yaratacak kadar zor olan hiçbir şeyi kullanmayı tercih etmiyoruz. Çünkü karmaşık olanın sadeleştirilmesi anlayışı artık hayatımızın bir parçası haline gelmeye başladı. Bu anlayış bizleri daha akıllı, daha yalın ama aynı zamanda daha kaliteli bir hayata doğru yönlendiriyor.

Karmaşıklığın basitleştirilmesi yani ‘simplexity’ anlayışı, yazar ve Time dergisinin kıdemli editörlerinden Jeffrey Kluger aracılığı ile gündeme gelmiştir. Bu anlayışın temelinde, gereksiz ayrıntılardan arınmış ve sadeleştirilmiş iyi tasarım yer alıyor. Eğer kullanıcıların gözünde farklılaşmanın yollarını arıyorsanız, çok basit görünen ancak birçok fonksiyonu içinde barındıran, kullanımı kolay, yalın ürünler geliştirmelisiniz. Yalın tasarım ile ürünleri kullanıcıları yoracak ayrıntılardan temizleyebilirsiniz.

Sadeleşme ve yalın tasarım süreci bir ürün grubu için fazladan tasarımı engellemeye, o ürün grubunda olabildiğince fazla ortak parça kullanmaya odaklanıyor. Amaç, bir ürün grubu için yapılan önceki tasarımların bileşenlerinin aynı ürün grubunun sonraki tasarımlarında da kullanılmasıdır.

Yalın tasarım anlayışında, bir ürünün kullanıcısına fayda sağlamayan her özelliği açıkça israftır ve israftan kaçınmak ürünü sadeleştirecektir.